Oldum olası samimi olamadığım bir şeyi yapmakta zorlanıyorum. Hissetmediğim ya da düşünmediğim bir şeyi karşımdakine nezaketen söyleyemem ya da davranamam. Saygı gösteririm fakat geriye kalan şeyler benim için yağcılıktan öteye geçmez. Bu yüzden yalan söylerken ya da söylemem gerekirken zorlanıyorum. Karşımdakinden önce bu bana ağır geliyor. Misal geçtiğim ay rapor almam gerekiyordu, annemin yanında olmalıydım, acile gidip doktora neremin ağrıdığını söylerken ya da söyleyemezken karnıma ağrılar girdi. İçinizden bana "hiç mi yalan söylemedin şimdi, kimdi kandırıyorsun" diyen olabilir. Söyledim, ama şakayla karışık çıkan yalanlardı onlar. Yani daha fazla ilgi görmek adına abartılmış şeyler de olabilir. Bilmiyorum.
İyi değilim. İyi olmadığımı iyi hissetmediğimi söyleyecek kelime bulamıyorum. Bulsam da bunu söyleyebileceğim bir insan yok. Tamamen boşlukta gibiyim. Üzgün olduğumu söylediğim insanın bana ayıracak zamanı yok. 10 dk benimle ilgilense 11. dakka başka bir işi oluyor ve beni unutuyor. Ben bu insana ömrümü emanet etmek üzereyim. Düşünmemeye çalışıyorum, bu doğru. Ama zor geliyor. Bir Allah'ın kulu da demiyor ki... Neyse demesinler. Demedikleri daha iyi.
Yaşadığım sürece şunu anladım ki benim güçsüz ya da zayıf bi anımın olmaması gerekiyor. Böyle anlarda bunun için bile kabahatli olabilirim. "neden bu kadar üzgünüm, neden böyle düşünüyorum, neden böyle hissediyorum" soru yağmurları altında boğuluyorum. En iyisi güçsüzlüğünü söylememek belli etmemek. Robot olmalıydım ben.. Daha mutlu olurdum bu düzem içinde. ya da mutlu olmam gerekmezdi.
robot olmalıydım ben..