Pazar, Nisan 27, 2014

İnandığım her şey yalan...


Bir şarkının sözleri gibi geliyor bu cümle. Lakin yaşanırken hiç de bir şarkının ezgisini taşımıyor." Bunu da yapmaz" derken tepetaklak olunca..

Tıp ki sonsuzda kaybolmak gibi.. 



Niye can çekişir gibi hissediyorum peki? İnsanların konuşarak her şeyi çözeceğine inandığım zamanlar geride kaldı evet, ama sen.. Söylediğim on şeyden dokuzunu yanlış anlayıp, kalan birle yetinmek zorunda bırakman çok acımazsızca.. Anlatmak istediğimle anladığın arasında dağlar var.. Ne zaman güzel konuşmak istesem diken gibi batıyor sözlerin bana. Ve ne zaman unutsam, unuttuğuma pişman oluyorum.. 

Artık sonuna geldiğimizi hissediyorum. Yaşananlardan sonra bu tür laflar edebilmek bir şeyleri zaten bitirdiğinin resmi gibi.. Zamanı geri getirip tek bir anda kalmak istemek ne kötü.. Gelecek için iyi değil bu düşünceler biliyorum ve her ne kadar bu dünyada aşkın olmadığını öğrenmiş olsam da üzülüyorum. Lanet olasıca hormonlar... Rahat bıraksalar ya beni.. Olan beyin hücrelerime oluyor, göz pınarlarıma oluyor..

Ve hangi şair demişti hatırlamıyorum, "aşk romanlarda ve filmlerde" diye.. Haklı..


Yapılması gereken---> 

Benim yaptığımsa hep bu oluyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bekliyorum seni yalnız bir ev gibi, ta ki sen

beni tekrar görüp,içimde yaşayana kadar.

O zamana kadar pencerelerim ağrıyacak..

Pablo Neruda